yaz tatilimizi, mübarek ramazan ayının yaklaşması sebebiyle erken bitirdik ve evime bu akşam dönüş yaptım. her ne kadar bitirmek istemesemde mecburen şile den istanbula doğru yola çıktık...ve 45 dakikalık yolculukla evimize geldik..
belki her haftasonu gene gidicez, belki kışın ortasında gidip bir hafta on gün kalıcam. bayramlarda hep gene orda olucaz ama yaz tatilini orda geçirmenin tadı bir başka oluyor... eşyalarımızı toplayıp. bavullarımızı hazırlayıp,burda evimizi 2 aylığına kapatıp, orda ki serinliğe ,yeşilliğe ,tazeliğe, doğallığa kendimizi atmanın tadı bir başka..yaşayanlar bilir...
köyde erkenden kalkılır zaten istesende uyuyamazsın.güneş sabahları yüzüne yüzüne vurur 'kalk artık sabah oldu' der gibi.....zaten mahallenin horozu da çoktan ötmüştür bile......
bahçelerde kahvaltılar yapılır..günlük işler yapılır ve herkes işinin başına geçer.. ya tarlaya ya bahçeye.. ya komşuya yardıma.. ya makarna kesmeye ya yufka açmaya yada erişte kesmeye...çock sesleri eşliğinde ve koyu bir muhabbete dalarak bütün işler imece ile bitirilir... ..
sonra akşam yemeği telaşı başlar.. tarladan taze taze getirilen sebzeler pişirilir.. salatalar yapılır... akşam ezanı okunurr.evin babası ve diğer erkekleri camiden geldiğinde hanımlar sofrayı hazırlamıştır bile...gene çocukların kah oynamaları kah kavgaları eşliğinde akşam yemeği yenir..
sofra kaldırılır,bulaşıklar yıkanır , çocuklar uyutulur(tabi uyurlarsa) ,demlenen çay alınır ve bahçeye çıkılır .komşular çağırılır..hep beraber toplanılır çay içilir çekirdek yenir.. bahçede kazanda kaynayan mısır yenir......gec yarılarına kadar oturulur bahçelerde.... günün bütün yorgunluğu atılır.....ve iyigeceler dileyerek herkes evine çekilir.. yeni bir güne ,yine güzel bir güne merhaba demek için uykuya dalınır.