9 Kasım 2008 Pazar

BEN ANNE OLMASAYDIM EĞER......



ben anne olmasaydım eğer.......

Ben anne olmasaydım eğer...

Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.

Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım.

O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.

Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç.

Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.

Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım.

Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım.

Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.

Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.

Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim.

Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik.

Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.

Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım.

Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım.

Annesinden zorla ayırdılar diye 'Uçan Fil Dumbo!' çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.

Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.

Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.

Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.

38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.

Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım.

Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.

Sen olmasaydın eğer ben asla 'anne' olmayacaktım.

Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!


ikinci kez anne olacak olmanın mutluluğu içindeyim..tahmin edersiniz ki bu günlerde sağlığım pek iyi değil.. mide bulantılarım,halsizliğim ve uyku halii başladı.. bloğumla eskisi gibi ilgilenemiyorum.. blog arkadaşlarımı mümkün olduğunca takip etmeye çalışıyorum.. ama bu aralar yeni şeyler yapıp yayınlayamıyorum.. inşallah kusuruma bakmazsınız..
görüşmek üzere..............

5 Kasım 2008 Çarşamba

PAZILI KOL BÖREĞİ



  • Yarım bardak yoğurt
  • yarım bardak sıvıyağ
  • bir yumurta akı

bu üç malzemeyi karıştırıp iyice çırpıp sosumuzu hazırlayalım

  • yıkanıp doğranmış pazı yaprağı
  • bir adet soğan
  • biraz çökelek

soğanı yemeklil doğrayalım ve sıvı yağda kavuralım.soğanlar kavrulunca doğradığımız pazı yapraklarını koyalım ve çok az kavuralım. sadece rengi değişecek kadar

ateşten alalım ve tuzunu karabiberini ekleyelim.

yufkanın bi tanesini serelim sosumuzu üzerine serpip iyice her tarafına yaydıralım.pazılı içimizi döşeyelim .daha sonrada çökeleği döşeyelim..yufkamızı rulo şeklinde saralım. tepsiye koyalım..yufkalar bitene kadar aynı işlemi yapalım. ben 3 yufkayla yaptım..

böeğimizin üstüne yumurta sarısı sürüp fırına verelim.. altı üstü kızarana kadar pişirelim.

3 Kasım 2008 Pazartesi

BAHÇEDEKİ KIŞ SEBZELERİ VE PATATES SALATASI

Haftasonu köye gittim.sanki pazara gitmişcesine poşetleri sebzelerle doldurdum ve evime getirdim..annemle ve babamla vakit geçirmek. köy havasını solumak.. kızımın dışarda oyun oynaması...eş dost akrabaları görmek...yazdan kalma bir günü doyasıya yaşamak ta bize haftasonu yanımıza kar kalanlar...




bunlar annemin bahçesinde ki pırasalar....


bu dereotu.. miis gibi kokuyolar....markette satılanlara hiç benzemiyor..









bunlarda taze nane ve maydonoz.....



karalahana......şu an bir kısmı dolabımda sarılmayı bekliyolar...





balkabağı






ve artık tarladan son biberler....hala çok lezzetliler...
aşağıdaki kırmızı biberleri annem pulbiber yapmak içim kurutuyor...iyice kuruyunca çekirdeklerini ayıklıcak ve robottan çekecek.


bunlarda kıvırcıkk...küçükler biraz ama hormonsuz ve lezzetliler..





işte bu da bütün bu sebzelerden yapılmış patates salatası
malzemeler:
haşlanmış patates
kıvırcık
taze soğan
dereotu
maydonoz
biber
domates
havuç
mor lahana
ve
limon,tuz,sıvıyağ,pulbiber,kekik,nane,karabiber

1 Kasım 2008 Cumartesi

mantarlar




mantar resimlerimi ilgili yere ekledim.. bu resimlerin devamını görmek isteyenler buraya tıklayabilirler..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails